VAKIF ESERİMİZ ENEZ AYASOFYA CAMİ-İ ŞERİFİ RESTORASYON SONRASI İBADETE BAŞLADI.
VAKIF ESERİMİZ ENEZ AYASOFYA CAMİ-İ ŞERİFİ RESTORASYON SONRASI DİYANET İŞLERİ BAŞKANI SAYIN ALİ ERBAŞ, EDİRNE VALİSİ SAYIN EKREM CANALP, BAKAN YRD. SAYIN AHMET MİSBAH DEMİRCAN, GENEL MÜDÜRÜMÜZ SAYIN BURHAN ERSOY VE EDİRNE PROTOKOLÜNÜN KATILIMIYLA İBADETE BAŞLADI.
Harap durumdayken Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce restore edilip ayağa kaldırılan Enez Ayasofya Cami-i Şerifi; Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali ERBAŞ, Edirne Valisi Sayın Ekrem CANALP, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Misbah DEMİRCAN, Genel Müdürümüz Sayın Burhan ERSOY, Edirne Milletvekili Sayın Fatma AKSAL, Edirne il protokolü ve Enez halkının yoğun katılımıyla bugün kılınan cuma namazının ardından yeniden ibadete başladı.
Edirne’nin Enez ilçesinde bulunan “Enez Ayasofyası”nın ilk inşa tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 12. yüzyılda Bizans döneminde bir kilise olarak yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Osmanlıların Enez’i fethetmesinden sonra 1456’da camiye çevrilen yapının restorasyonu için, Genel Müdürlüğümüz ilk adımı 2015 yılında atmış olup 2016 yılında restorasyon projesine başlanılmıştır.
Caminin yeniden ibadete açıldığı törende konuşan Genel Müdürümüz Sayın Burhan Ersoy, “Bugün burada, 56 yıldır atıl durumdaki, eşsiz bir vakıf eserimiz olan Enez Camii’ni yeniden ibadete açmak için bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 12. yüzyıldan günümüze uzanan bu tarihi yapının restorasyonunu tamamlayıp ihya etmenin gururu içerisindeyiz.” dedi.
Ersoy konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Fatih Sultan Mehmet Han döneminde Enez’in fethedilmesinin ardından camiye çevrilen bu kıymetli yapımız, tarihsel süreçte çeşitli onarımlardan geçmiş, depremler atlatmış, ancak yine de eşsiz özelliğinden hiçbir şey kaybetmemiştir. 1965’teki depremde zarar görmesinin ardından ibadete kapatılan camimizle ilgili ilk adımı 2015 yılında attık ve uzun yıllar bir daha onarım gerektirmeyecek şekilde koruyucu, kapsamlı bir restorasyona aldık, çok şükür bugün bu süreci alnımızın akıyla tamamladık. İleri teknolojiyle, bilimsel değerlendirmeler sonucu yürüttüğümüz çalışmalarla, hem caminin onarımını hem de peyzaj düzenlemelerini titizlikle yaptık. Caminin restorasyonu ile ilgili olarak yer teslim tarihinden bugüne kadar geçen süre içerisinde; yapıdaki orijinal sıvaları, temelleri, mevcut duvarlarını güçlendirdik, yapı üzerini örten mevcut yarım kubbenin güçlendirilmesinin ardından ana mekân kubbesini taşıyacak kemerler yaptık, çatı imalatlarını tamamladık, yapı içerisinde ve dışarısında mekanik ve kimyasal temizlik işlemlerini gerçekleştirildik.”
Tüm bu çalışmaların yanında ana kubbe ve duvarlardaki kalem işleri ile ayet ve hadis yazımlarının tamamlanıp eski fotoğraflarından yararlanarak mermer minber yapıldığını söyleyen Genel Müdürümüz, “Bunlara ek olarak kazıdan çıkan ve civardan toplanan mermer ve taş elemanların sergileneceği açık hava sergi alanı oluşturduk. Camimizin ısıtma-soğutma sistemlerini ve aydınlatma imalatlarını tamamladık, içerisine halılarımızı serdik. Kaideye kadar yıkık olan minaresini de tamamladık.” dedi.
“İster ülkemizin en ücra köşelerinde olsun isterse bir metropolde, ecdadımızdan bizlere miras kalmış olan her bir vakıf eserimize aynı hassasiyetle yaklaştığımızı hem Türkiye genelinde hem de gönül bağımızın olduğu komşu coğrafyalarda, her biri ayrı bir güzelliğe sahip eserlerimizi restore edip ihya etmeye devam ettiğimizi bir kez de bu vesileyle belirtmek istiyorum.” diyen Ersoy, 2020 yılında İstanbul’da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açılmasının ardından bugün de Enez Ayasofya Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasıyla, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak, yıllardır ibadete kapalı olan bir Ayasofyamızın daha cemaatiyle buluşmasına vesile olmanın gururunu yaşadığımızı sözlerine ekledi.